Bir Takım Serzenişler


Öylece durdu,
Sanki her şey,
Oldu bittiye geçivermişçesine 
Durdu, 
Artık sözlerindeki hükmün yittiğini,
O da anlamış olmalıydı. 
Bu kadar kolay mıydı?
Diye düşünüp durdu
İçini kemiren kuytu düşüncelere
Sizi haksız çıkarmayı ne çok isterdim ah! dercesine,
Sahi, gözler nasıl da yalan söyleyebilirdi! 
Hiç mi belli etmezdi o toprak rengi kahvelikler 
hakikati, ne acı! 
Oysa ki pek âlâ sözlerine itimat ettiği dedesi söylemişti ona
 “gözler yalan söylemez evladım."
İnandırıldığı her şey 
Meğer her şey birer beyhude 
Birer Ali Cengiz oyunu edasıyla oynanmıştı! 
Ne yazık, 
Oysa o henüz
On sekizlerinde pek körpe 
Gencecik bir delikanlıydı o zamanlar. 
“Keşke, ah keşke seni tanımadan önceki kendimi, 
senden beriye koyvermeseydim” dedi.
Önünde akıp giden zamana 
Bir ömür yüklü,
Hüzünlü ama bir o kadar 
Da pişman halde 
Haykırdı! 
“Niçin bunu bana reva gördün!”
Sorusuna bir yanıt alamadı,
Pek de şaşırmamıştı, aslında 
Buradaki herkes, bir zamanlar ne çok konuşurdu da           
Seslerini pek işiten olmazdı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üçüncü Şahıslar ve Ben

Keşkeler ve Neyseler